Bir iki haftadır yoğun bir stres içindeydim ve hiçbir şey yazasım, yapasım yoktu, neyse ki stresimin çoğu bitti azı kaldı. Bu iki hafta boyunca sürekli internetten Mısır vizesi için araştırma yapmama rağmen elle tutulur tek bir bilgi bulamadığım için belki birinin işine yarar diye buraya vize maceramı yazıyorum.
Bir Türk vatandaşı olarak başka bir ülkede yaşamanın en büyük zorluğu vize işlemleri olmakta, dünyanın en pahalı pasaportu olmakla beraber hiç işe yaramadığı gibi işleri de zorlaştırmakta. (ülkem ile alıp veremediğim yok, ama pasaportlarımız çüş diyebileceğimiz pahasına verilmekte) Adı-sanı duyulmamış kimi Afrika ülkelerine bile Türk pasaportu ile sınır girişi yapmak çok zor.
Normalde turizm ÅŸirketlerinin web sayfalarında Mısır Hava Limanı’nda Türk vatandaÅŸlarının sınır vizesi alamayacağı yazılı, bende ilk ziyaretlerimde vizemi hep Türkiye’den almıştım, daha sonra Mısır Hava Limanı’nın web sayfasına girdiÄŸimde Türk vatandaÅŸlarının sınırdan giriÅŸ vizesi alabileceÄŸini okuyunca, yine de tatminkar olamayıp Sean’u havaalanına gönderdim ve özellikle Türk vatandaÅŸlarının sınır vizesi alıp alamayacağını sordurdum, ondan gelen olumlu yanıtla da vizemi almadan yollara dökülmeye baÅŸladım. GidiÅŸ-dönüş uçak biletiniz olduÄŸu sürece sınır vizesi almanızda bir sorun yok, hele ki pasaportunuzda Avrupa ülkelerine ait vizeleriniz varsa tadından da yenmez rahatlıkla vize alabilirsiniz, eÄŸer otel rezervasyonunuz varsa, rezervasyonunuzun kağıt çıktısını almayı da ihmal etmeyin, böylece rahatlıkla 20 dolara hava alanından giriÅŸ vizesi alabilirsiniz. Bunları, sorun çıkması halinde görevlilere gösterdiÄŸinizde rahatlıkla geçiÅŸ yapabileceksinizdir, eÄŸer bunlar yoksa da tatile geldiÄŸinizi sakin bir dille anlattığınızda yine problem olmadan rahatlıkla geçiÅŸ yapabilirsiniz, sadece rahat ve tatlı dilli olun.
Bu bir aylık vizeden sonra her turistin uzatma hakkı olan 2 ay ek süreyi de Sinai Tor (Sinai Bölgesindeki ÅŸehirlerin tüm evrak iÅŸlerinin yapıldığı ÅŸehir)’da bulunan göçmenlik bürosuna giderek bir saat içinde alabilirsiniz. Yaklaşık 10 dolara yakın bir ücret ödeyeceksiniz bu iki ayın bedeli olarak.
Eğer üç aydan fazla uzun süre kalmak istiyorsunuz, sorunlar burada başlıyor. Eğer İngiliz veya Amerikalı iseniz bu ülkede her şey çok kolay, bir saat içinde bir yıllık vizenizi hiçbir sorgu suale uğramadan çok da ucuz fiyatlara alabiliyorsunuz, Avrupa Birliği vatandaşı iseniz de bu iki ülke kadar olmasa da yine her şey çok kolay. Fakat bunların dışında kalıyorsunuz, büyük bir stres yaşamaya mahkumsunuz.
Önce Sinai Tor Göçmenlik Bürosu’na gidip form dolduruyorsunuz, eÄŸer burada her ÅŸey yolunda giderse (kimi zaman her ÅŸey yolunda gitmeyebilir, kibar ve uysal olun ve asla sinirli bir hal takınmayın) elinize yapmanız gereken iÅŸlemleri yazan bir kağıt tutuÅŸturup geldiÄŸiniz ÅŸehre geri yollayacaklar. Bu kağıtta bulunduÄŸunuz ÅŸehrin Ulusal Güvenlik Ofisine gidip mülakat yapmanız, bu mülakattan iki hafta sonra Sinai Tor Göçmenlik ofisini arayarak size verdikleri dosya numarasının akıbetini sormanız, iÅŸlemleriniz tamamlandı, gelin pasaportunuzu alın denilene kadar Göçmenlik Bürosu’na gidip kafalarını ÅŸiÅŸirmemeniz yazılı.
Ve meselenin en zor kısmı burada baÅŸlıyor. “National Security” dedikleri kısım, Sean ile evlilik cüzdanımızı ve pasaportlarımızı alıp bir güzel gittik, akÅŸam 10’da gelin dediler, akÅŸam tekrar gittik, aynı durumda olan 5-6 kiÅŸi bekleme ofisinde beklemeye baÅŸladık, pasaportlarımızı aldılar, yarım saatlik bekleme sonucunda yarın 12’de gelin dediler ve herkesi gönderdiler, tabi bunların hepsi arapça oldu ve biz hiçbir ÅŸey anlayamadık, neyse ki vize için bekleyenlerden biri Türk vatandaşıydı ve biz ingilizce derdimizi anlatmaya çalışırken, Türkçe olarak "yarın öğlen 12’de çağırıyorlar herkesi" cevabını aldık. Türk birisi bulmuÅŸum bırakır mıyım, hemen soru yaÄŸmuruna tuttum, ne olacak, ne soracaklar mülakatta, zor mu vs... Aldığım cevap, buranın uÄŸraÅŸtırıcı bir yer olduÄŸu, ama bir Ä°ngiliz ile evli olduÄŸum için iÅŸimin daha kolay olacağı oldu. Ertesi gün yanıma Hamedo'yu alarak gittim, 15 dakikalık bir bekleyiÅŸ sonunda (bu arada bekleme odasında cep telefonlarınıza el koyuyorlar) güvenlik görevlisi eÅŸliÄŸinde bir odaya götürüldük, gayet Türk görünümlü bir Mısırlı ile mülakata girdik sandım ama giremedik, adam benimle tek bir kelime bile konuÅŸmadı, Hamedo ile arapça bir ÅŸeyler konuÅŸtu ve yolladı bizi. “Kocasıyla birlikte akÅŸam gelsin, kocasıyla mülakat yapacağız” demiÅŸ. Bu aÅŸamaya kadar Hamedo bir Ä°ngiliz ile evli olduÄŸumu, kocamın burada yaÅŸadığını, benim de onunla burada yaÅŸamak istediÄŸimi, dalmayı çok sevdiÄŸimizi bu yüzden burada yaÅŸamak istediÄŸimi görevliye söylemiÅŸ (sürekli "miÅŸ" diyorum, tüm konuÅŸmalar arapça’ydı ben lafa ingilizce dahil olmak istesem de adam beni kaile almadı). Neyse akÅŸam tekrar yola çıktık, ben öğlen zaten adamdan öyle tırstım ki, gerim gerim gerildim, bir de her gidiÅŸimizde rastladığım Rus anne-kız ve yanlarında ki Mısırlı tercümana yapılan muameleyi görünce daha da bir gerildim.
Neyse sıra bize geldi, çağırdılar odaya, iki kiÅŸi odada sohbet eder havada oturmuÅŸlar gibi görünüyorlardı, ne beni ne de Sean’ı kaile almadılar, her ÅŸeyi Hamedo ile konuÅŸtular, Sean bacak bacak üstüne atmıştı ve bacağını indirmesini söylediler (ben bu sırada tamam benim vize gitti dedim, daha da komiÄŸi bir önceki akÅŸam Sean aynı ÅŸekilde bekleme salonunda otururken, "bak indir ÅŸu bacağını benim vizeme engel olacaksın bu adamlar sevmez böyle ÅŸeyler" dediÄŸimde, "Ben Ä°ngilizim, istediÄŸim ÅŸekilde otururum " cevabını aldım, ama adamların karşısında yemedi "Ben Ä°ngilizim" demek, kuzu gibi indirdi bacağını), Sonra Rusça bilip bilmediÄŸimizi sordular, bizden önceki kızın telefonuna el koymuÅŸlar, mesajlarını okuyup bir anormallik var mı anlamak için. En sonunda bana ilk aÅŸama için 6 aylık vize, 6 ay’ın sonunda da bir yıllık vize vereceklerini söylediler. Bundan sonrası için eÄŸer Sean’ın çalışma vizesi alırsa tüm iÅŸlemlerimizin çok kolay olacağını söylediler ve yüzleri gülümser bir hal aldı ve hatta “Mini Cooper ne zaman geliyor?” esprisi yaptılar ben gelecek yıl dedikten sonra çocuÄŸumuz olursa adını Mini koyacağım demeye çalıştım ama öyle gerildim ki bildiÄŸim tüm dileri unutup saçma sapan bir ÅŸey söyledim, zaten boynum falan tutuldu. Bir hafta sonra evraklarınızı almak için gelin dedi ve kabus bitti. Normal aÅŸamada bizim iki hafta sonra Göçmenlik bürosunu arayıp evraklarımız tamamlandı mı sorusunu sormamız gerekiyordu, ama burada bize ilginç bir ÅŸey söylediler, kocanın vizesiyle senin vizen aynı olacak, sanırım Göçmenlik bürosuna tekrar gitmemize gerek kalmayacak.
Olanlar bundan ibaret, Türkiye’de bir çok kez Emniyet ile iÅŸlerim oldu, bir çok sert adamla tanıştım ama ben hayatımda böyle bir adam görmedim. Patronun o olduÄŸunu öyle hissettiriyor ki, böcek gibi hissediyorsunuz kendinizi; burada yaÅŸamak isteyenlerin tüm kaderi onun elinde, hoÅŸuna gitmediyseniz “bye bye”.
Ben ingiliz kocam burada yaşıyor diye vize alabildim, ama Avrupa Birliği vatandaşı değilseniz, iş sebebiyle de bir şirket tarafından davet edilmediyseniz işiniz zor.
Vize almanız için aşağıdaki sebeplerden birine sahip olmalısınız:
Mısır Bankası’nda 50.000 $
50.000 $’dan fazla deÄŸere sahip bir ev
Mısırlı, Amerikan ya da İngiliz bir koca
Bir şirket tarafından iş için çağrılma
Yatırımda bulunma.
Bir Türk vatandaşı olarak başka bir ülkede yaşamanın en büyük zorluğu vize işlemleri olmakta, dünyanın en pahalı pasaportu olmakla beraber hiç işe yaramadığı gibi işleri de zorlaştırmakta. (ülkem ile alıp veremediğim yok, ama pasaportlarımız çüş diyebileceğimiz pahasına verilmekte) Adı-sanı duyulmamış kimi Afrika ülkelerine bile Türk pasaportu ile sınır girişi yapmak çok zor.
Normalde turizm ÅŸirketlerinin web sayfalarında Mısır Hava Limanı’nda Türk vatandaÅŸlarının sınır vizesi alamayacağı yazılı, bende ilk ziyaretlerimde vizemi hep Türkiye’den almıştım, daha sonra Mısır Hava Limanı’nın web sayfasına girdiÄŸimde Türk vatandaÅŸlarının sınırdan giriÅŸ vizesi alabileceÄŸini okuyunca, yine de tatminkar olamayıp Sean’u havaalanına gönderdim ve özellikle Türk vatandaÅŸlarının sınır vizesi alıp alamayacağını sordurdum, ondan gelen olumlu yanıtla da vizemi almadan yollara dökülmeye baÅŸladım. GidiÅŸ-dönüş uçak biletiniz olduÄŸu sürece sınır vizesi almanızda bir sorun yok, hele ki pasaportunuzda Avrupa ülkelerine ait vizeleriniz varsa tadından da yenmez rahatlıkla vize alabilirsiniz, eÄŸer otel rezervasyonunuz varsa, rezervasyonunuzun kağıt çıktısını almayı da ihmal etmeyin, böylece rahatlıkla 20 dolara hava alanından giriÅŸ vizesi alabilirsiniz. Bunları, sorun çıkması halinde görevlilere gösterdiÄŸinizde rahatlıkla geçiÅŸ yapabileceksinizdir, eÄŸer bunlar yoksa da tatile geldiÄŸinizi sakin bir dille anlattığınızda yine problem olmadan rahatlıkla geçiÅŸ yapabilirsiniz, sadece rahat ve tatlı dilli olun.
Bu bir aylık vizeden sonra her turistin uzatma hakkı olan 2 ay ek süreyi de Sinai Tor (Sinai Bölgesindeki ÅŸehirlerin tüm evrak iÅŸlerinin yapıldığı ÅŸehir)’da bulunan göçmenlik bürosuna giderek bir saat içinde alabilirsiniz. Yaklaşık 10 dolara yakın bir ücret ödeyeceksiniz bu iki ayın bedeli olarak.
Eğer üç aydan fazla uzun süre kalmak istiyorsunuz, sorunlar burada başlıyor. Eğer İngiliz veya Amerikalı iseniz bu ülkede her şey çok kolay, bir saat içinde bir yıllık vizenizi hiçbir sorgu suale uğramadan çok da ucuz fiyatlara alabiliyorsunuz, Avrupa Birliği vatandaşı iseniz de bu iki ülke kadar olmasa da yine her şey çok kolay. Fakat bunların dışında kalıyorsunuz, büyük bir stres yaşamaya mahkumsunuz.
Önce Sinai Tor Göçmenlik Bürosu’na gidip form dolduruyorsunuz, eÄŸer burada her ÅŸey yolunda giderse (kimi zaman her ÅŸey yolunda gitmeyebilir, kibar ve uysal olun ve asla sinirli bir hal takınmayın) elinize yapmanız gereken iÅŸlemleri yazan bir kağıt tutuÅŸturup geldiÄŸiniz ÅŸehre geri yollayacaklar. Bu kağıtta bulunduÄŸunuz ÅŸehrin Ulusal Güvenlik Ofisine gidip mülakat yapmanız, bu mülakattan iki hafta sonra Sinai Tor Göçmenlik ofisini arayarak size verdikleri dosya numarasının akıbetini sormanız, iÅŸlemleriniz tamamlandı, gelin pasaportunuzu alın denilene kadar Göçmenlik Bürosu’na gidip kafalarını ÅŸiÅŸirmemeniz yazılı.
Ve meselenin en zor kısmı burada baÅŸlıyor. “National Security” dedikleri kısım, Sean ile evlilik cüzdanımızı ve pasaportlarımızı alıp bir güzel gittik, akÅŸam 10’da gelin dediler, akÅŸam tekrar gittik, aynı durumda olan 5-6 kiÅŸi bekleme ofisinde beklemeye baÅŸladık, pasaportlarımızı aldılar, yarım saatlik bekleme sonucunda yarın 12’de gelin dediler ve herkesi gönderdiler, tabi bunların hepsi arapça oldu ve biz hiçbir ÅŸey anlayamadık, neyse ki vize için bekleyenlerden biri Türk vatandaşıydı ve biz ingilizce derdimizi anlatmaya çalışırken, Türkçe olarak "yarın öğlen 12’de çağırıyorlar herkesi" cevabını aldık. Türk birisi bulmuÅŸum bırakır mıyım, hemen soru yaÄŸmuruna tuttum, ne olacak, ne soracaklar mülakatta, zor mu vs... Aldığım cevap, buranın uÄŸraÅŸtırıcı bir yer olduÄŸu, ama bir Ä°ngiliz ile evli olduÄŸum için iÅŸimin daha kolay olacağı oldu. Ertesi gün yanıma Hamedo'yu alarak gittim, 15 dakikalık bir bekleyiÅŸ sonunda (bu arada bekleme odasında cep telefonlarınıza el koyuyorlar) güvenlik görevlisi eÅŸliÄŸinde bir odaya götürüldük, gayet Türk görünümlü bir Mısırlı ile mülakata girdik sandım ama giremedik, adam benimle tek bir kelime bile konuÅŸmadı, Hamedo ile arapça bir ÅŸeyler konuÅŸtu ve yolladı bizi. “Kocasıyla birlikte akÅŸam gelsin, kocasıyla mülakat yapacağız” demiÅŸ. Bu aÅŸamaya kadar Hamedo bir Ä°ngiliz ile evli olduÄŸumu, kocamın burada yaÅŸadığını, benim de onunla burada yaÅŸamak istediÄŸimi, dalmayı çok sevdiÄŸimizi bu yüzden burada yaÅŸamak istediÄŸimi görevliye söylemiÅŸ (sürekli "miÅŸ" diyorum, tüm konuÅŸmalar arapça’ydı ben lafa ingilizce dahil olmak istesem de adam beni kaile almadı). Neyse akÅŸam tekrar yola çıktık, ben öğlen zaten adamdan öyle tırstım ki, gerim gerim gerildim, bir de her gidiÅŸimizde rastladığım Rus anne-kız ve yanlarında ki Mısırlı tercümana yapılan muameleyi görünce daha da bir gerildim.
Neyse sıra bize geldi, çağırdılar odaya, iki kiÅŸi odada sohbet eder havada oturmuÅŸlar gibi görünüyorlardı, ne beni ne de Sean’ı kaile almadılar, her ÅŸeyi Hamedo ile konuÅŸtular, Sean bacak bacak üstüne atmıştı ve bacağını indirmesini söylediler (ben bu sırada tamam benim vize gitti dedim, daha da komiÄŸi bir önceki akÅŸam Sean aynı ÅŸekilde bekleme salonunda otururken, "bak indir ÅŸu bacağını benim vizeme engel olacaksın bu adamlar sevmez böyle ÅŸeyler" dediÄŸimde, "Ben Ä°ngilizim, istediÄŸim ÅŸekilde otururum " cevabını aldım, ama adamların karşısında yemedi "Ben Ä°ngilizim" demek, kuzu gibi indirdi bacağını), Sonra Rusça bilip bilmediÄŸimizi sordular, bizden önceki kızın telefonuna el koymuÅŸlar, mesajlarını okuyup bir anormallik var mı anlamak için. En sonunda bana ilk aÅŸama için 6 aylık vize, 6 ay’ın sonunda da bir yıllık vize vereceklerini söylediler. Bundan sonrası için eÄŸer Sean’ın çalışma vizesi alırsa tüm iÅŸlemlerimizin çok kolay olacağını söylediler ve yüzleri gülümser bir hal aldı ve hatta “Mini Cooper ne zaman geliyor?” esprisi yaptılar ben gelecek yıl dedikten sonra çocuÄŸumuz olursa adını Mini koyacağım demeye çalıştım ama öyle gerildim ki bildiÄŸim tüm dileri unutup saçma sapan bir ÅŸey söyledim, zaten boynum falan tutuldu. Bir hafta sonra evraklarınızı almak için gelin dedi ve kabus bitti. Normal aÅŸamada bizim iki hafta sonra Göçmenlik bürosunu arayıp evraklarımız tamamlandı mı sorusunu sormamız gerekiyordu, ama burada bize ilginç bir ÅŸey söylediler, kocanın vizesiyle senin vizen aynı olacak, sanırım Göçmenlik bürosuna tekrar gitmemize gerek kalmayacak.
Olanlar bundan ibaret, Türkiye’de bir çok kez Emniyet ile iÅŸlerim oldu, bir çok sert adamla tanıştım ama ben hayatımda böyle bir adam görmedim. Patronun o olduÄŸunu öyle hissettiriyor ki, böcek gibi hissediyorsunuz kendinizi; burada yaÅŸamak isteyenlerin tüm kaderi onun elinde, hoÅŸuna gitmediyseniz “bye bye”.
Ben ingiliz kocam burada yaşıyor diye vize alabildim, ama Avrupa Birliği vatandaşı değilseniz, iş sebebiyle de bir şirket tarafından davet edilmediyseniz işiniz zor.
Vize almanız için aşağıdaki sebeplerden birine sahip olmalısınız:
Mısır Bankası’nda 50.000 $
50.000 $’dan fazla deÄŸere sahip bir ev
Mısırlı, Amerikan ya da İngiliz bir koca
Bir şirket tarafından iş için çağrılma
Yatırımda bulunma.